güllü kitaplık

İmam Kuşeyri (ra) der ki:

“Hz. Musa (as), Hz. Hızır’la arkadaş olmayı arzu edince edebin şartına riayet etti ve onun için evvela arkadaş olmak için izin istedi. Sonra Hz. Hızır (as), hiçbir hususta kendisine karşı gelmemesini ve herhangi bir hükümde itiraz etmemesini Hz. Musa’ya şart koştu. Hz. Musa (as), Hızır (as)’a muhalefet edince, birincisinde ve ikincisinde Hızır (as) onu müsamaha ile karşıladı; fakat üçüncüsünde ondan ayrılmak istedi ve:

“İşte bu benimle senin ayrılacağımız noktadır. (Kehf Sûresi, ayet 78)” dedi.”

Ata üçtür; biri doğuran, biri evlendiren, biri de ilim talim eyleyendir. Bu üç atadan en hayırlısı ilim öğretendir; zira evvelki vücuda gelmeye sebeptir. İkincisi dünya evine girmeye sebeptir. Üçüncüsü ise cennete girmeye vesiledir. Bunun için ilim öğreten atanın hakkı diğerlerinden daha fazladır.

Hz. Ali (kv) efendimiz şöyle buyurur:

“Bana bir harf öğretenin kölesi olurum. Dilerse satar, dilerse azad eder.”

Kaynak: Miftâhu’r-Rüşd