Peygamber (Sallallâhu aleyhi ve sellem), Ebu Hüreyre (Radıyallâhu anh)’a demiştir ki:

“Dikkat et! Sana Arş’ın altından, cennet hazinelerinden bir söze delalet edeyim mi? Şöyle dersin: ‘Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.’ (Allah’tan başka ne men edecek ve ne de yapacak bir kuvvet vardır.) O zaman Allah (Celle celâlühû) buyurur ki: ‘Kulum teslim oldu ve selamet buldu.” (Müsned, İmam Ahmed b. Hanbel; Ramuzu’l-Ehadis, 2008)

Dikkat et ey Ebu Hüreyre! Cebrâil Aleyhisselâm’ın bana öğrettiği (duayı) sana öğretiyorum:

“Allâhümmağfirlî hatâî ve amdî ve hezlî ve ciddî ve lâ tahrimnî berekete mâ a’teytenî ve lâ teftinnî fî mâ haramtenî.”

(Allah’ım, benim hata ile veya bilerek, şaka veya ciddi olarak yaptığım günahlarımı bağışla. Bana ikram ettiğinin bereketinden beni mahrum etme. Bana vermediğin şeyde de beni fitneye düşürme.)

(Ramuzu’l-Ehadis, 2010)

Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryâsından Nasihatler – 2