Noldu Bu Gönlüm, Grup Hacegan

Yorum bırakın

Allah’ım, kalplerimizi kendine doğru çevir. (Amin)

 Abdülkadir Geylani (ks)

Bela Ve Musibetlerden Ötürü Allah’ın Kapısından Kaçma, Abdülkadir Geylani

Yorum bırakın

minik kavanozdaki beyaz zarif çiçek

Seni duçar bıraktığı bela ve musibetlerden ötürü Allah’ın kapısından kaçma. Zira hiç şüphe yok ki, O senin ihtiyacını, senin işini, senin menfaatini senden daha iyi bilir. Seni bir musibete duçar kıldıysa mutlaka bir fâidesi, bir hikmeti vardır. Sebepsiz ve hikmetsiz olarak seni asla bir musibete maruz bırakmaz.

Allah seni bir musibete maruz bıraktığı zaman vakur ol. Sabit kadem ol. Günahlarını hatırla. Çok çok istiğfar et, tevbe et. Maruz kaldığın musibete karşı O’ndan sabır iste, sebat iste. Ve O’nun huzurunda dur. Rahmetinin eteğine yapış. O musibeti senden kaldırmasını talep et. Ona dûçâr olmandaki sebeb-i hikmetin beyanını iste. 

Eğer felah-kurtuluş istersen, Allah’ın hükmünü ve ilmini bilen bir mürşid – şeyhin sohbetine katıl. O bilmediklerini sana öğretir. Seni terbiye eder. Allah’a giden yolu sana gösterir.

Kaynak: Fethu’r-Rabbânî / Abdülkadir Geylani (ks)

Oruçlunun Sevabı, Hadis-i Şerif

Yorum bırakın

gece yıldızlar, uçuşan yapraklar ve ramazan

Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: 

“Ademoğlunun işlediği her iyilik (hayır, ibadet ve mükafat yönünden) on mislinden yedi yüz misline (Allah’ın dilediği sayıya) kadar artırılır. Allah Azze ve Celle buyuruyor ki: 

“Fakat oruç böyle değildir. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben veririm. Oruçlu kişi şehvetini ve yemeğini benim için bırakır. Oruçlu için iki sevinç vardır: Birinci sevinç iftar vaktindeki sevincidir. İkinci sevinci de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. (Yemin olsun ki) oruçlunun ağzının kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. “

Hadis Kaynakları:

Müslim, c.1, Sıyam 164 (1151) / İbni Mace, c.1, h.1638

Kitap Kaynak: Miftâhu’t-Tevhid ve’t-Takvâ

Rabıta Sadece Ders Okurken Yapılmaz, Her zaman Yapılmalıdır

Yorum bırakın

gökyüzünde uçan iki beyaz güvercin

Rabıta sadece ders okumak için yapılmaz. Mürid, hayatının her anında, her saniyesinde rabıtaya sarılmalıdır. Hiçbir meşguliyet, hiçbir mazeret rabıta yapmaya engel değildir. Otururken, gezerken, çalışırken, ev işi yaparken, hatta uyumak istediği zaman rabıta yapmalıdır. Rabıtaya devam eden mürid zahiren selamette olduğu gibi, batınen de saadette olur.

Müridin, mürşidinin şekline girmiş gibi tahayyül etmesine “rabıta-yı telebbüs” denir. Rabıta-yı telebbüste; mürid nerede olursa olsun şeyhinin yardımının geleceğine inanarak onu zihninde tasavvur etmek suretiyle feyz almaya çalışır.

Müridin mürşidini severek hatırda tutmasına ve sürekli ondan bahsetmesine “rabıta-yı muhabbet”; mürşidiyle kalben beraber olduğunu düşünerek kalıp ve kalbini mürşidine bağlamasına ise “rabıta-yı kalbiye” denir. Müridin bundaki hedefi mürşidinde fani olmaktır. Zira mürşidinde fani olunca meratibe bağlı olarak fenafirresûle ve fenafillâha vasıl olur.

Rabıta yapmak için mesafe söz konusu değildir. Güneş de uzaktır, fakat hem dünyayı hem de birçok gezegeni aydınlatır. Kamil mürşidin kalbi güneşten daha tesirlidir.

Rabıtanın faydalı olabilmesi için ihlas ve samimiyet gerekir. Müridin mürşidine intisabı Cenâb-ı Hakk’ın rızası için olursa, mürid mutlaka rabıtadan fayda sağlayacaktır.

Kaynak: Miftâhu’l-Usûl / Rabıta Risalesi

Övünmeğe Hakkınız Yok, Şükretme Vazifeniz Var, Abdülkadir Geylani (ks)

Yorum bırakın

camili İstanbul resmi

Bütün varlığınla Rabbine yönel. “Yarın endişesi”ni “Dün” ün yanına, geçmişin yanına terk et. Zira muhtemeldir ki, “yarın” geldiği zaman sen ölmüş olabilirsin. Sen ey zengin kişi! Allah’ı unutup hep zenginliğinle iştigale dalma. Zira muhtemeldir ki, yarın gelir fakat sen fakir düşmüş olursun. Hiçbir şeyle beraber olma. Bilakis yalnız ve sadece kainatın yaratanı ile beraber ol. O ki, hiçbir şey O’na benzemez. O’nun gayrı ile hiç rahat olma, sükun bulma. Bak, Resûlullah (sav) ne buyuruyorlar:

“Mümin için, Rabbine kavuşmanın dışında hiçbir şeyde rahatlık-huzur yoktur.”

İnsanlara güvenip bağlanma duyguların koptuğu, Allah’a olan sevgi bağların da sağlamlaştığı an, bil ki Allah seni kendisine dost olarak seçmiştir. O’nun bu seçişini garip bulma. Kim ki İzzet ve Celal sahibi Hakk’ın yolunda yürüme ve O’nunla birlikte bulunma hususunda sabır gösterirse, o, Allah’ın acayip ve hikmetli lütuflarını görür. Kim ki, fakirliğe sabreder, tahammül gösterirse peşinden zenginlik gelir. Zira şurası bir gerçektir ki, kendilerine peygamberlik verilenlerin çoğu çobanlardan, velilik verilenlerin çoğu da kölelerle gariplerdendir.

Kul her ne zaman Allah için tevazu gösterirse O, onu aziz eyler, efendi mertebesine yükseltir. Her ne zaman alçakgönüllü davranırsa, Allah onu yüceltir. Aziz kılan O’dur. Zelil eden O’dur. Yücelten O’dur. Alçaltan O’dur. Muvaffakiyet veren O’dur. Kolaylık veren O’dur. Eğer O olmasaydı, O’nun lütfu olmasaydı biz O’nu tanıyamazdık.

Ey amelleri ile övünenler! Ey amellerine mağrur olanlar! Ey amelleri ile böbürlenenler! Ne de cahilsiniz! Ne de bilgisizsiniz! Eğer Allah’ın yardımı olmasaydı ne namaz kılmaya muktedir olabilirdiniz, ne oruç tutmaya, ne de sabırlı olmaya. Sizler övünme mevkiinde değil bilakis şükretme durumundasınız. Övünmeğe hakkınız yok. Şükretme vazifeniz var..

Kaynak: Fethu’r-Rabbânî / Abdülkadir Geylani (ks)

Donandı Her Yer, Ramazan İlahisi, Uşşaki Vakfı İlahi Grubu

Yorum bırakın

Ey çok sevilen..Ey çok özlenen.. Hoş geldin, safa getirdin. Elhamdülillah..

Ezelde Rızıkların Taksim Edildiğini Bilen Ne Yapmalı?

Yorum bırakın

dalında renkli üzüm salkımı

Allah’ın ezelde bütün rızıkları taksim ettiğinin şuurunda olan kişinin tavır ve davranışı; sessizlik ve sükûnet içinde çalışmak, güzel bir terbiye ile hareket etmek ve Allah’ın rızık taksimatına itirazda bulunmamaktır. O, ne rızkın azlığında ve ne de çokluğunda diğer insanlara yakınmaz, şikayet edip durmaz. Bence kalben halktan bir istekte bulunmak, lisanen istekte bulunmak gibidir. Hakikat bakımından aralarında hiç fark yoktur. 

Kaynak: Fethu’r-Rabbânî / Abdülkadir Geylani (ks)

Yusuf’u Kaybettim, Yunus Emre’den (ra), Ney Dinletisi

Yorum bırakın

Yunus öldü deyu sela verirler.

Ölen beden imiş, aşıklar ölmez..

Yunus Emre (ra)

Marifetname’den Aşkın Sırları

Yorum bırakın

gelincik tarlası resmi ve ateş-i aşk yazısı

Aşık ki, ilahi şarap kadehinden mest olmuştur. Onun sözü, işi, fikri hep adil, doğru ve saftır. Onun uyanık kalbi de hatalardan uzaktır. Aşık, aşk denizinin dalgıcı ve aşk sahrasının uçan kuşudur. Aşık, aşk sırlarının mahzenidir. Kalbi, aşk nurlarının doğduğu ufuktur. Aşığın himmeti her şeyden üstündür. Zira onun arzusu yalnızca Mevla’dır..

Aşığın kolu kanadı aşktır. Başı, sonu, isteği hep aşktır. Aşığın göz nuru aşktır. Onun bağrının süruru aşktır. Aşığın ruhu parlayan bir güneştir. Alem onun gölgesinde bir gülşendir (gül bahçesidir). Aşık, aşkla her muradını almıştır. Âkil ise, aklıyla hep mahrum ve mahcup kalmıştır. İnsan aklı, can gözünün perdesidir. Aşkın sırları o gözden gizlidir. Ne zaman aşk kadehinden can sarhoş olursa, akıl o zaman hayran olup gizli sırlar cana büsbütün açılır. 

Kaynak: Marifetname 

Seyr-i Sülukta Görülen Rüyaların Durumu

Yorum bırakın

denizin içindeki sazdan bungalov evler

Salik rüyalarına itibar edip kalbini gördükleriyle meşgul etmemelidir. Çünkü rüyaların bir kısmı fasit, vehim ve iradeyi zayıflatıcı hayallerdir. Rüyaların bazıları mâsiva ilişkisinden doğar, bazıları da ilahi keşiflerdir. Ne olursa olsun salik rüyalarıyla kendini meşgul etmemeli, hatta ilahi keşif cinsinden olan rüyalara bile itibar göstermemelidir. Çünkü rüyalar seyr-i sülûkta fayda vermez. Belki sâlik rüyalarıyla ne rütbede olduğunu anlar, fakat sâlikin makamını bilmemesi, bilmesinden evladır. Zira makamını bilmek bir bağdır. Ya kibir ve gurur verir, ya da ümitsizlik. Her ikisi de makbul değildir.

Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryasından Nasihatler – 1

Older Entries