aile

“Rabbin kendisinden başkasına asla ibadet etmemenizi, ana-babaya iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara “öf” bile deme, onları azarlama, onlara tatlı ve güzel söz söyle.” (İsrâ Sûresi, ayet 23)

Çünkü ibadet tazimin en son haddidir. Sonsuz azamet ve nimet sahibi olandan başkasına bu tazim yapılamaz. Ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin olarak emreder. Zira onlar hayatınızın ve varlığınızın görünürdeki sebebidir. Hakiki müsebbib ise şüphesiz ki Allahu Teâlâ’dır.

Allahu Zülcelâl, seni en muhtaç durumda iken büyütüp besleyen, eğitip terbiye eden ve varlığına zahiren sebep olan ana-baba hakkını rubûbiyeti nezdinde vahdâniyyeti sübhâniyyesine yaklaştırarak önem verdiğini gösterdi. Onlarda gördüğün bir durumdan hoşlanmadığını veya yaptığın bir hizmetten bıkıp usandığını anlatmak için sakın “öf” bile deme. Onlarda gördüğün bir halden dolayı onlara bağırma, bir istekleri olduğunda da onları men etme. Onlara nezaketinin gerektirdiği şekilde ikramda bulun ve güzel söz söyle. Hz. İbrahim (as)’in babasına “babacığım” tarzında hitap etmesi gibi sen de onlara “anacığım” veya “babacığım” gibi hitap et. 

Ebeveynine karşı hürmetkâr olan bir insan onlara isimleriyle hitap etmez. Çünkü bunda onlara karşı bir nevi saygısızlık ve nezaketsizlik vardır. Sesini onların sesinin üzerine yükseltmez. Onlara kızgın bakışlarla bakmaz. Onlarla mütevazi ve hafif bir sesle konuşur; şevkatle ve merhametle onların yüzlerine bakar.

“Onlara merhamet ederek tevazu kanadını indir ve de ki: Rabbim! Tıpkı beni küçükken koruyup yetiştirdikleri gibi sen de onlara acı.” (İsrâ Sûresi, ayet 24)

Yani onlara karşı tevazu ve yumuşaklık göster. Kuş havadan ineceği zaman kanatlarını indirerek kırıp katlar. Uçacağı zaman da kaldırır. İşte kuşun yere ineceği zaman kanatlarını indirmesi tevazu için misal verilmiştir.

Denilmiştir ki, kişi ana-babasına merhamet, şevkat ve muhabbet nazarıyla bakmalı. Hizmetlerini kendi eliyle yapmalı, bu işi başkalarına bırakmamalı. Çünkü kişinin ana-babasına ve hocasına hizmet etmesi ayıp değil, bilakis şereftir. Babasından daha fazla fıkıh da bilse ona imamlık yapmamalı, önlerinde yürümemeli. Ancak yol açmak veya yoldaki engeli kaldırmak için önde yürüyebilir.

Kaynak: Nübüvvet Ve Velâyet Deryâsından Nasihatler -2