Ezan hicretin birinci veya ikinci yılında meşru kılınmıştır. Şöyle ki:
Müslümanlar Medine’ye geldikleri zaman toplanıyorlar ve namaz vakitlerini birbirlerine soruyorlardı. Namaz için kimse seslenmiyordu. Peygamber (sav) Efendimiz, bu konuya eğildi ve konu istişare edildi. Kimisi namaz vakti olunca bir bayrak dikilmesini, kimisi boynuz çalınmasını, kimisi ise çan çalınmasını söyledilerse de bunların hiçbirisini Peygamber (sav) Efendimiz tasvip etmediler. Allah Resûlü biraz üzüldüler. Sonra orada bulunan cemaat dağılıp evlerine gittiler. Bunun üzerine sahabe-i kiramdan bazıları gece rüyalarında ezanı gördüler. Bunlardan Zeyd el-Ensârî (ra) sabahleyin geldi ve rüyasını Allah Resulü’ne şöyle anlattı:
“Ey Allah’ın Resûlü, ben sizin üzüntünüzü görüp ayrıldığım vakit (rüyamda) bir adam gördüm. Üzerinde yeşil renkli iki giysi vardı. Kalkıp mescidin üzerinde ezan okudu. Sonra bir miktar oturdu. Tekrar kalkıp aynı söylediklerini bir kere daha tekrarladı. Ancak bu sefer bir de Kad kâmet’s-salât cümlesini ilave etti. Eğer halkın (bana yalancı diyeceğinden korkum) olmasaydı ‘ben uykuda değildim, uyanıktım’ diyecektim.” dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (sav):
“Allah sana hayır göstermiş, Bilal’e söyle (bu kelimeleri söyleyerek) ezan okusun.” dedi.
Hz Ömer (ra) de atılarak:
“Onun gördüğünü aynen ben de gördüm, ancak o anlatma işinde benden önce davranınca ben utandım (anlatamadım)” dedi.
Peygamber (sav) Efendimiz ezanı böylece kabul buyurdular. Ezan, takrir-i sünnet ve sünnet-i müekked oldu. Hazarda ve seferde erkeklere gerekli bir sünnettir. Kadınlara ise mekruhtur.
tasavvufokulu, WordPress alt yapısını kullanan free bir blogdur. Dolayısıyla blogumuzda yayınlanan reklamların maddi manevi bizimle hiçbir alakası yoktur. Kıymetli ziyaretçilerimizin bilgisine..
40 Hadis Ezberliyoruz
tasavvufokulu paylaşıma açık bir blogdur. İstediğiniz yazıyı veya görseli bize sormadan gönül rahatlığıyla alabilirsiniz. Teşekkür ederiz..